Geçmişten Günümüze İletişim Kanalları

Yazı İçeriği

Geçmişten Günümüze İletişim Kanalları

Geçmişten günümüze doğru geldiğimiz zaman, insanlar birbirleri ile iletişim kurabilmek için duman, güvercin, mektup, telgraf, gazete gibi birçok iletişim yöntemi kullanmışlardır. Günümüze bakıldığı zaman ise birçok insanın artık iletişim ihtiyacını internet üzerinden sağladığı görülmektedir. Peki internet üzerinden sağladığımız iletişim ile geçmişte kullanılan yöntemler arasındaki farklar nelerdir?

İlk çağlardan itibaren insanlar iletişim kurmak için yeni formüller, icatlar ve keşifler yapmıştır. Birbirleri ile bağırarak haberleşirlerken, daha sonra daha uzak mesafelere seslerini duyurabilmek için davul kullanmışlar ve duman, güvercin, telgraf, matbaa, telefon ve son olarak internetin gelişmesi ile farklı iletişim kanalları bulmuşlardır.

Bunlar arasından internet günümüzde en önemli iletişim ağlarından biri haline gelmiştir ve aslında bir iletinin bir yerden başka bir yere iletilmesi ile gerçekleşmektedir. Bu kısımda interneti yalnızca iletişim aracı olarak düşünmemeliyiz. Örnek olarak eskiden yazılı olarak tutulan belgeler ve dolayısıyla bilgiler, şu an internette yer almaktadırlar. Eskiden toplantı, buluşma veya görüşme için toplanılan yerler, şu an internet üzerinden sağlanabilmektedir.

Günümüzde insanların işlerinin çoğunu internet üzerinden sağladıkları da göz önünde bulundurulursa, konunun sadece internet ile sınırlı kalmayıp aynı zamanda dijitalleşmenin de söz konusu olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Örneğin çoğumuzun mobil uygulamalarını veya web sürümlerini kullandığı, e-ticaret siteleri veya hizmet sektöründe e-Devlet, e-SGK veya e-Demokrasi siteleri bunlara örnek olarak gösterebilir.

Özetlemek gerekirse geçmişte hizmet ve bilgi sağlamak amaçlı kullanılan sistemlerin çoğu, günümüzde internet üzerinden sağlanabilmektedir. Bunlara ek olarak bir iletişim aracı olarak da kullanılmaktadır ki, bizlere sistemlerin hepsini taşıyan ve bunlara ulaşabildiğimiz bir ortam sağlamaktadır.

İnternetin Tarihi

Her ne kadar günümüzde daha çok bir iletişim aracı olarak kullanılsa da, internetin ilk icat edilmesi, askeri bir projeye dayanmaktadır. Eskiden merkezi bir sisteme sahip olan Amerika’nın, Savunma bakanlığı tarafından başlatılan çalışmalar, nükleer bir savaş çıkma durumunda bile iletişimin devam edilebilmesi isteği üzerine geliştirilmiştir.

Gücü merkezde toplayan bir sisteme sahip olan ülkeler, ürettiği teknolojide de gücü toplayan bir sisteme sahip olurken; gücü dağıtan bir sisteme sahip olan ülkeler, ürettiği teknoloji itibari ile de gücü dağıtan bir sisteme sahip olmak isterler. Dolayısı ile o zamanlar merkezi bir sisteme sahip olan Amerika, dağıtık bir sisteme geçişin yollarını aramaktadır. Böylece internet, tek merkezde toplanmayan ve dağınık sisteme sahip bir yapıdan oluşmaktadır. 

İnternetin kendi içerisinde sunucu ve istemci olarak gelişen bir teknoloji olarak görülmesi mümkündür. İnternete bağlı olan her aygıt, internete hizmet etmektedir ve bu aygıtlar internet verilerinin tutulması veya dağıtılması için birer kaynak olarak görülebilir.

İnternet dinamik bir yapıya sahiptir ve verinin bazı kısımlarında hasar olması durumunda, başka yollar (ağlar) üzerinden verinin size ulaşabildiği bir yapıya sahiptir.

Şadi Evren Şeker’in İnternet Nasıl Çalışır? adlı video serisinden yola çıkarak, kendisi ile birlikte bir e-kitap yayınladıktan sonra, Kodlayarak Hayat üzerinde de herkesin videoların özetine ve kaynaklarına kolaylıkla ulaşabileceği bir eğitim serisi oluşturmak istedim. Serideki tüm yazıları bu kategori altından bulabileceğiniz gibi; her bölümde, bölümün konusuna ilişkin video’ya da erişmeniz mümkün.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir